Prof. Dr. Emel Ültanır 'ın aşağıdaki yazısı Mersin Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisinden (Cilt 1, Sayı 1, Haziran 2005, ss. 102-111.) alınmıştır.
Tarih boyunca çeşitli kimseler ve çeşitli meslek sahipleri, yardım arayanlar, başkalarından daha az şanslı olanlar ya da basitçe bir arkadaşının verebileceği rahatlığa ihtiyacı olanların özgüven kazanmalarına yardım etmişlerdir. Eski dönemlerde kabile üyeleri arasındaki yardım ilişkilerinin, onların hayatta kalma becerilerini öğrenmelerine odaklandığı düşünülebilir. Medeniyet ilerledikçe bu ilişkiler gencin kişisel, sosyal ve canlı kalma becerileri bakımından, yeterlilik kazanması için onu motive eder. Tarih çeşitli yardım ilişkilerinin kültürler içinde ve kişiler arasında biçimlendiğini gösterir. İnsanlar arası etkileşim ve iletişimlerin tümünde bireyler, saygı duydukları arkadaş ve meslek mensuplarından akıl ve öneri ararlar. Çoğu örneklerde yardım arayanlar, kendileri ve başkalarıyla ilişkilerine yönelik konular çevresinde dönüp dururlar.
Çoğunlukla bu ilişkiler, kişisel kabul, sosyal ait olma ve gelecekteki amaçların neler olduğu gibi soruları içerir. Birey, “Ben kimim?”, “Nereye aitim?”, “Yaşamımda ne yapmalıyım?” diye sorar. Bireye bu ve benzeri diğer sorularda yardım edenler, destek sağlayıcı bir atmosfer içinde beklenen amaçları araştırabilen bir başarı planını oluştururlar. Bu yardım süreci, bilgi toplama, bireyin farkında olması, seçenek ve amaçları araştırma ile kendine bir yön seçme şeklinde olup, aslında psikolojik danışma mesleğinin tanımıdır. Psikolojik danışma mesleği, bireyin ihtiyaçlarını saptayan bir ilişkiyi yerleştirme, bu ihtiyaçların doyumuna hizmet etme, stratejileri desenlendirme, kararlarına etkili yardım planlarını gerçekleştirme ve benlik farkındalığını [selfawareness] geliştirmeye yardım etme sürecidir (Schmidt, 1996).
Gibson ve Mitchell (1995)’e göre, Wilhelm Wundt’ın 1879’da Leipzig Üniversitesi’nde Psikoloji Enstitüsünü kurması ile psikoloji ayrı bir uzmanlık, araştırma ve öğretim alanı olan bir disiplin olarak tanınmıştır. Psikolojinin gelişimine paralel olarak daha sonra ortaya çıkan, psikolojik danışma mesleğindeki gelişim hareketi, 1909’larda fiziksel ve psikolojik problemli çocuklarla çalışmış olan William Healy ve eşinin yerleştirdiği çocuk rehberliği klinikleriyle gelişmiştir. Healy ile başlayan çocuk rehberliği klinikleri [child guidance clinics] yirminci yüzyılın başlarında Amerika’da 100’ün üzerine çıkmıştır (Nugent, 1994).
Yirmibirinci yüzyılın koşullarında internet, bilgisayar, televizyon ve telefon gibi iletişim sistemlerinin, dünyadaki güncel olayların ve değişen teknolojilerin toplumsal değişime etkileri olmaktadır. Hızla değişen toplumsal koşullarda, bireylerin karşılaştıkları “bireysel, eğitimsel ve mesleksel sorunlarının” çözümü ve bu konularda optimal kararlar verebilmeleri için profesyonel anlamda yardım sağlama hizmeti, “psikolojik danışman”larla gerçekleşmektedir.
Devamını okumak için tıklayın...
Tarih boyunca çeşitli kimseler ve çeşitli meslek sahipleri, yardım arayanlar, başkalarından daha az şanslı olanlar ya da basitçe bir arkadaşının verebileceği rahatlığa ihtiyacı olanların özgüven kazanmalarına yardım etmişlerdir. Eski dönemlerde kabile üyeleri arasındaki yardım ilişkilerinin, onların hayatta kalma becerilerini öğrenmelerine odaklandığı düşünülebilir. Medeniyet ilerledikçe bu ilişkiler gencin kişisel, sosyal ve canlı kalma becerileri bakımından, yeterlilik kazanması için onu motive eder. Tarih çeşitli yardım ilişkilerinin kültürler içinde ve kişiler arasında biçimlendiğini gösterir. İnsanlar arası etkileşim ve iletişimlerin tümünde bireyler, saygı duydukları arkadaş ve meslek mensuplarından akıl ve öneri ararlar. Çoğu örneklerde yardım arayanlar, kendileri ve başkalarıyla ilişkilerine yönelik konular çevresinde dönüp dururlar.
Çoğunlukla bu ilişkiler, kişisel kabul, sosyal ait olma ve gelecekteki amaçların neler olduğu gibi soruları içerir. Birey, “Ben kimim?”, “Nereye aitim?”, “Yaşamımda ne yapmalıyım?” diye sorar. Bireye bu ve benzeri diğer sorularda yardım edenler, destek sağlayıcı bir atmosfer içinde beklenen amaçları araştırabilen bir başarı planını oluştururlar. Bu yardım süreci, bilgi toplama, bireyin farkında olması, seçenek ve amaçları araştırma ile kendine bir yön seçme şeklinde olup, aslında psikolojik danışma mesleğinin tanımıdır. Psikolojik danışma mesleği, bireyin ihtiyaçlarını saptayan bir ilişkiyi yerleştirme, bu ihtiyaçların doyumuna hizmet etme, stratejileri desenlendirme, kararlarına etkili yardım planlarını gerçekleştirme ve benlik farkındalığını [selfawareness] geliştirmeye yardım etme sürecidir (Schmidt, 1996).
Gibson ve Mitchell (1995)’e göre, Wilhelm Wundt’ın 1879’da Leipzig Üniversitesi’nde Psikoloji Enstitüsünü kurması ile psikoloji ayrı bir uzmanlık, araştırma ve öğretim alanı olan bir disiplin olarak tanınmıştır. Psikolojinin gelişimine paralel olarak daha sonra ortaya çıkan, psikolojik danışma mesleğindeki gelişim hareketi, 1909’larda fiziksel ve psikolojik problemli çocuklarla çalışmış olan William Healy ve eşinin yerleştirdiği çocuk rehberliği klinikleriyle gelişmiştir. Healy ile başlayan çocuk rehberliği klinikleri [child guidance clinics] yirminci yüzyılın başlarında Amerika’da 100’ün üzerine çıkmıştır (Nugent, 1994).
Yirmibirinci yüzyılın koşullarında internet, bilgisayar, televizyon ve telefon gibi iletişim sistemlerinin, dünyadaki güncel olayların ve değişen teknolojilerin toplumsal değişime etkileri olmaktadır. Hızla değişen toplumsal koşullarda, bireylerin karşılaştıkları “bireysel, eğitimsel ve mesleksel sorunlarının” çözümü ve bu konularda optimal kararlar verebilmeleri için profesyonel anlamda yardım sağlama hizmeti, “psikolojik danışman”larla gerçekleşmektedir.