Metin, Üstün Dökmen'in 20.03.2012 tarihli yazısından alınmıştır.
Mutsuz olmayı, şuna buna söylenmeyi, karamsarlığı öylesine derinden öğrenmişiz ki ''Bu ülkede yaşanmaz.'' ve nihayet ''Batsın bu dünya.'' demeye hakkımız olduğunu düşünüyoruz sonuçta. Daha da kötüsü iyimser birini gördüklerinde canları sıkılıyor iyimserlerin, adeta ''Şuna bir şey söyleyeyim de keyfi kaçsın.'' diyorlar içlerinden. Yıllardır seminerlerimde iyimser olmanın öneminden söz ettiğimde en azından bir kişi çıkıp ''Hoca iyi de bu Pollyannacılık olmaz mı?'' der. Bu karamsarlığa prim veren bakış tarzı beni üzüyor. Şimdi söz konusu cümleye tekrar bakalım:
''İyimserlik, küçük şeylerden mutlu olmak Pollyannacılık sayılmaz mı ?''
Bu görüşte sanırım iyi hata var. Birincisi ''İyimserlik eşittir Pollyannacılık'' iddiasıdır ki bu doğru değildir. İkincisi böyle söylendiğinde Pollyannacılığın kötü olduğunu kim söyledi ?
Pollyannacılık, kayba uğradığımızda, elimizde kalanları fark etme ve sevinme becerisidir. Pollyannacılık bir psikolojik savunma mekanizmasıdır, aşırı olmadan yerinde kullanıldığı sürece, kişiyi kaygıdan, sıkıntıdan korur. Kişinin yarına kalma ihtimalini arttırır. Pollyannacılık, kendini avutmak değil, bardağın dolu tarafını fark etmektir.
Diyelim ki birisi bir bacağını kaybetti. Şüphesiz bu kötü bir durumdur. Ancak bu kişinin önünde iki yol uzanır:
Birinci yol, bir bacak gittiğinden yaşamdan elini çekmek, sürekli üzülmek, artık hiçbir şeyden keyif almamaktır. İkinci yol ise şudur: Kişi eğer geriye dönüş yoksa mevcut durumu kabullenir, elinde kalan bacak için sevinir, yaşamdan elini çekmez. İkinci Pollyannacılıktır. Pollyannacılığın ömrü birinciye oranla daha kaliteli geçer.
Pollyannacı tavır bir Çin atasözünü hatırlatıyor. Şöyle deniyor atasözünde;
''Tanrım bana değiştirebileceğim şeyleri değiştirme gücü ver. Değiştiremeyeceğim şeyleri kabullenme gücü sağla. İkisini ayırt edebilmem için de akıl ver.''
Değiştiremeyeceğimiz kayıplar karşısında, yaşama sevincimizi kaybetmemek Pollyannacılıktır. Karamsarlığa oranla da herhalde daha gerçekçi bir tavırdır.
Kaynak: Üstün Dökmen
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder