Ölüm anksiyetesine dair çok kıymetli bir eserdir.
Varoluşçu terapi'yi
esas alarak bugüne kadar sayısız hasta tedavi eden Yalom, hastalarının
ölüm anksiyetelerini, bununla baş edebilmeleri için kendisinin
hastalarına gösterdiği yolları, aynı zamanda kendi ölüm anksiyetesini
anlatıyor bu kitapta.
Kitabı yayınladığında 75 yaşında olan Irvin Yalom'un
bu kitabı kendi ölüm anksiyetesinin üstesinden gelme çabası olarak da
görülebilir. Kendisinin de kitabında uzun uzun anlattığı gibi, ölüm
korkusuyla baş etmenin en etkin yollarından biri epikouros'un 'dalgalanma'
diye isimlendirdiği olgudur. Yani, en basit açıklamasıyla; kendinden
geriye bir şeyler bırakmak. Kişinin, öldükten sonra ardında kalan
insanların hayatlarında kendisinden izler bırakabilmesi. birinin yıllar
sonra seni ve ona kazandırdıklarını hatırlayacak olması, fiziksel olarak
yok olsan da zihinlerde yaşamaya devam edecek olman, ölümünü daha kolay
kabullenmeni sağlıyor.
Yalom bugüne kadar yazdığı birbirinden
değerli kitaplarının yanı sıra, bu kitabı da dalgalanma olgusunun bir
örneği olarak görüyor. Bu
kitapla insanlara bıraktığı, eğitimi hiçbir yerde verilmeyen bir öğreti... Yalom insanlara ölmeyi öğretiyor. Ölmekten korkmayarak, ölümün gözlerinin içine bakarak ölmeyi!
Yalom,
bu kitabı yazarak ölümüyle yüzleşiyor ve okuyucuyu da kendi ölümüyle
yüzleşmek durumunda bırakıyor. okuyucu -hiç farkına varmadan- ölüm
anksiyetesini yaşamamak adına kendi hayatında neleri değiştirmesi
gerektiğini düşünmeye başlıyor ve uzun süre de kurtulamıyor
okuduklarının ve düşündüklerinin etkisinden.
‘her anı ölümün tamamen farkında olarak yaşamak hiç kolay değildir. bu,
güneşe doğrudan bakmaya benzer: fazla dayanamazsınız’
24 Ocak 2013 Perşembe
Irvin Yalom- Güneşe Bakmak ve Ölümle Yüzleşmek
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder